İngilizce Metin: https://o-date.github.io/draft/book/eliding-the-digital-and-the-physical.html

Dijital veriler yaşadığımız dünyayı kaplamaktadır. Arkeoloji alanında bu durum, 1970’lerde arkeolojiye yönelik bilgisayarlı yaklaşımların ortaya çıkmasından bu yana böyledir. Pratikte bu, görselleştirmelerin, analizlerin ve veriyi yönetmenin daha iyi olması anlamına gelmekteydi. Ancak son yirmi yılda, dijital verilerin fiziksel dünyaya daha önce olmadığı kadar nüfuz ettiği görüldü. Örneğin sokakta yürürken gördüğünüz bir binayı merak ettiğinizde, akıllı telefonunuz ile birkaç dakikada gerekli bilgiye erişirsiniz. Hatta yakınlardaki diğer benzer binalar hakkında bilgi veren bildirimler de ekranda belirir. Yakınlarda bir bisiklet kiralama standı olabilir – telefonunuzdaki (yakındaki diğer bisikletlerin yoğunluğuna göre fiyatı otomatik olarak ayarlayan) uygulamayla ücretsiz bir bisiklet kiralayabilirsiniz.

Bugünlerde dijital olanla fiziksel olan arasında katı ve keskin bir ayrım yapmak pratikte fark yaratmamaktadır. Örneğin bir araba telefon direğine çarptığında, bir mahallenin internet hizmeti kesilmekte veya koddaki bir hata nedeniyle havayolu rezervasyon sistemi çökebilmektedir. Bu bölümde, arkeologların kullandığı dijital teknolojilerin dijital ve fiziksel alanlara yayılma biçimlerinden bazılarına değinilmektedir. Bu teknolojilerin çalışma biçimlerinden bazılarına aşina olunduğunda, bir alanda, bir projede, bir makalede belirli bir kullanımın geçerli veya yararlı bir yaklaşım olup olmadığına daha iyi karar verilebilecektir.